Birbiri ardına karşımıza çıkan dizilerin kimi zaman ne zaman başladığını, ne zaman bittiğini anlayamasak da, yine de bazı dizilerde eğer sevdiğimiz oyuncular oynuyor ise anında çekim alanımıza giriyor ve başlamasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Benim için de Aşk ve Gurur dizisi böyle bir dizi idi. İngiliz yazar Jane Austin’in aynı isimli kitabına isim benzerliği olunca daha bir ilgimi çekmişti.
Oyuncu kadrosunda ise benim çok sevdiğim Damla Sönmez, Mert Fırat, Laçin Ceylan, Tülin Özen, Ahmet Rıfat Şungar oynayınca dizi çok daha fazla odak noktam haline gelmişti. İtiraf ediyorum, uzun zamandır hiçbir diziyi bu kadar sabırsızlıkla beklememiştim.
İzlenir mi?
Küçümsemek anlamında değil ama sosyolojik açıdan bakıldığında Recep İvedik serilerinin milyonlarca kişi tarafından izlendiği bir toplumda bu dizi ancak benim gibi orijinal kitabını okuyan ve çok seven insanların, iflah olmaz romatiklerin ilgisini çekebilecek gibi duruyordu.
Nitekim dizinin ilk iki bölümünün reytinglerine bakıldığında karşısında olan dizilerin çok çok gerisinde kaldığını görüyoruz ama bu dizi gerek oyuncu kadrosuyla, gerek konusu ile, gerek müzik ve yapım kalitesi ile bu kadar az izlenmeyi hak etmiyor. Hoş birçok iyi dizi reyting sistemi yüzünden 4. Bölümde yayından kalkabiliyor.
Umarız bu dizi bu akıbeti yaşamaz ve çok uzun süre, senaryo kalitesini bozmadan devam eder. Zira Aşk ve Gurur gerçekten temiz bir iş.